Ürik asit düşüklüğü konusuna değinmeden önce, ürik asit kavramını açıklamak faydalı olacaktır. Ürik asit, hücrelerin içinde bulunan ve yapısal olarak önemli görevler üstlenen bir maddedir. Vücut hücrelerinin yapısında bulunan pürin adı verilen maddenin kimyasal tepkimeler sonucunda yıkılmasıyla oluşur. Bu asit, hem kadın hem de erkek vücudunda farklı oranlarda bulunur.

Ürik asidin yüksek seviyede olması kadar düşük seviyede olması da sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, bireyler belirli aralıklarla kandaki ürik asit seviyesini ölçtürmelidir. Kandaki bu asidin normal değerlerden yüksek olması, şeker hastalığına yakalanma riskini artırır. Beslenme alışkanlıkları, kandaki ürik asit seviyesini etkileyebilir. Bu nedenle, kandaki asit seviyesini yükselten veya düşüren besinlerin bilinmesi oldukça faydalıdır.

Ürik asit seviyesini etkileyen başlıca gıda ürünleri süt ve süt ürünleridir. Örneğin, yoğurt ve ayran, bu asidin seviyesini önemli ölçüde azaltabilir. Ürik asit, vücuttan idrar yoluyla atılır. İdrarla atılan ürik asit oranını artıran ve ürik asit düşüklüğüne neden olan C vitamini alımı, bu etkisi göz önünde bulundurularak dengelenmelidir.

Vücuttaki ürik asit seviyesi normal değerlerin dışına çıktığında böbrek yetmezliği, kalp ve tansiyon sorunları oluşabilir. Eklem yerlerinde meydana gelen ve gut olarak adlandırılan hastalık da ürik asit seviyesinin anormal olması sonucu ortaya çıkar. Özellikle et gibi protein değeri yüksek besinler, ürik asit seviyesini zararlı olacak kadar etkiler. Bu durumun nedeni, ürik asidin yapısal olarak proteinlerden meydana gelmesidir.

Ürik asit seviyesini olumsuz etkileyen diğer faktörler arasında hızlı kilo kaybı, bira ve alkollü içeceklerin tüketilmesi, düşük dozda dahi olsa aspirin kullanımı, aşırı kilolu olma ve domates çekirdeği tüketimi yer alır.

Ürik asit düşüklüğü ve yüksekliği, sağlık açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmeli ve düzenli olarak kan testleri yapılarak ürik asit seviyeleri kontrol altında tutulmalıdır.