Zayıf asit ve bazlar, kimyasal olarak asitlerin ve bazların çözünürlük değerlerini ifade etmektedir. "Zayıflık" ifadesi, bu maddelerin suda iyonlarına ayrılma derecesini belirtir. Bu maddelerin suda çözünme derecesi, onların zayıf ya da kuvvetli olup olmadığını gösterir.

Asitler, sulu çözeltilerine pozitif hidrojen iyonu (H⁺) verebilen kimyasal maddelerdir. Bazlar ise sulu çözeltilerine negatif yüklü hidroksil (OH^-) iyonu verebilen kimyasal maddelerdir. Bu genel tanıma uygun olarak:

HF + H₂O ⇌ H₃O⁺ + F^- kimyasal denklemi örnek verilebilir. Buradaki bileşik denkleminde HF, H⁺ iyonu verebilme özelliğinden dolayı asit olarak tanımlanır. Bu denklemde H₃O⁺ iyonu, pozitif yüklü H alabilme özelliği gösterdiği için baz olarak isimlendirilmektedir. Zayıf asit ve bazlardan farklı olan kuvvetli kimyasal maddeler suda %100 oranında çözünürler. Zayıf asit ve bazlar ise %100 oranında çözünme meydana getirmediği için kimyasal olarak bir denge oluşması söz konusudur.

Zayıf asit ve bazlar, iyonik bakımdan düşük olan ve oldukça fazla bir oranda polarize olma özelliği gösterebilen kimyasal maddeler için yapılan tanımlamadır. Kuvvetli olanlarla zayıf asit ve bazlar bir araya geldiklerinde nötrleşme olarak bilinen kimyasal tepkime meydana gelir. Zayıf asit ve bazlar, kuvvetli kimyasal maddelerin diğer özelliklerine sahip olanlar için geçerlidir. Zayıf asit ve bazlar, kendilerine has bazı özellikler gösterirler.

Zayıf asit ve bazlar, kimyasal dengeyi belirleyen önemli faktörlerden biridir. Bu denge, Le Chatelier prensibi ile açıklanabilir. Ayrıca, zayıf asit ve bazların pH değeri kuvvetli olanlara göre daha azdır. Bu maddeler, titrasyon işlemlerinde sıkça kullanılır ve tampon çözeltilerin oluşturulmasında kritik bir rol oynar.

Zayıf asit ve bazların endüstriyel ve biyolojik önemi de büyüktür. Örneğin, karbonik asit (H₂CO₃) zayıf bir asittir ve insan kanındaki pH dengesinin korunmasında önemli bir rol oynar. Aynı şekilde, amonyak (NH₃) zayıf bir bazdır ve çeşitli endüstriyel işlemlerde kullanılır.