Sorbik asit, bakterilere, küf ve mayalara karşı oldukça etkili olan, çok yönlü ve güvenli bir gıda koruyucusu olarak kullanılan bir katkı maddesidir. E200 koduyla gıda katkıları listesinde yer almaktadır. Antimikrobiyal özellikleri nedeniyle, gıda koruyucu olarak geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Gıdalarda sorbik asidin kullanımına izin verilen miktar yaklaşık %0,025 ile %0,5 arasında değişir. Çok sayıda mikroorganizmaya karşı etkili bir şekilde kullanılır.

Sorbik asit ilk kez kuş üvezi (Sorbus aucuparia) ağacındaki olgunlaşmamış meyvelerden elde edildiğinden bu isimle anılmaktadır. Asidin 1945 yılında antibakteriyel ve antimikotik etkileri belirlenmiştir. Bu gelişmeyle gıda ürünlerinde koruyucu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sodyum sorbat, kalsiyum sorbat ve potasyum sorbat, küf ve maya oluşumunu engelleyen sorbik asit tuzlarıdır. Bu tuzlar farklı çözünürlük özelliklerine sahip olduklarından uygulama alanları son derece geniştir.

Sorbik asit beyaz renkte, kendine has ve keskin olmayan bir kokuya sahiptir. Toz veya granül halde, serbest akışlı tozdan arınmış doymamış yağ asididir. Suyun içinde az miktarda çözünürken, yağda daha iyi çözünür. Alkolün içinde ise tamamen çözünür. Sorbik asitte en uygun pH değeri 6,5'in altındadır. Gıda ürünlerinde oldukça fazla kullanılmaktadır. Özellikle peynir, yoğurt, çavdar ekmeği, pizza, pasta, et ürünleri, gazlı içecekler, meyve suları, kurutulmuş meyveler, hazır çorbalar, lahana ve salatalık turşusu gibi ürünlerin raf ömrünü artırma ve mikrobiyolojik gelişimi önlemek amacıyla kullanılır. Küf ve maya oluşumundaki etkisi, bakteriler üzerindeki etkisinden daha yüksektir.

Sorbik asidin kullanımı, gıdaların üretimi sırasında olabileceği gibi, üretim sonrası gıdaların üzerine püskürtülerek de yapılabilir. Kullanım yerine göre çözünmüş ya da kuru halde gıdalara ilave edilir. Ancak uzun süre ısıl işlem görecek gıdalara, ısıl işlem sonrasında ilave edilmesi uygundur. Ayrıca kişisel bakım ürünlerinde, eczacılıkta, kozmetik sektöründe ve bazı endüstriyel ürünlerde de kullanılabilir. Gıdalara ilave edilecek sorbik asit oranının belirlenmesi, ortamın nem oranına, sıcaklığına, pH değerine ve paketleme şekline bağlı olarak yapılır. Eğer bu oranlar doğru belirlenirse, gıdaların tadı ve kokusunda değişiklik meydana gelmez. Yan etkisi olmasa da bazen alerjik reaksiyonlar görülebilir.

Sorbik asit, doğal olarak bazı meyvelerde de bulunabilir, ancak ticari olarak genellikle sentetik olarak üretilir. Modern gıda endüstrisinde, sorbik asit ve türevleri, küf ve maya büyümesini önlemede en etkili ve yaygın olarak kullanılan koruyucular arasında yer alır. Yapılan araştırmalar, sorbik asidin oldukça düşük toksisite seviyelerine sahip olduğunu ve bu nedenle insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin minimal olduğunu göstermektedir.

Sorbik asidin diğer bir avantajı, gıdaların pH değerine bağlı olarak etkinliğinin artmasıdır. Düşük pH değerlerinde daha etkili olan sorbik asit, özellikle asidik gıdalarda (meyve suları, turşular vb.) tercih edilir. Ayrıca, sorbik asidin kullanımının, ürünlerin doğal tat ve aromasını koruyarak, tüketici memnuniyetini artırdığı bilinmektedir.